oksijen zehirlenmesi

  1. bizim yaşamamızı, enerji elde etmemizi ve bu sayede hareket etmemizi hatta soluk alıp vermemizi, kendisini elde etmemizi sağlayan oksijen aslında zehirleyici etkisi yoğun olan bir gazdır. insanın aklına nasıl olur da hayat kaynağının kendisini öldürebileceği geliyor ancak şu bir gerçektir ki herşeyin çoğu zarardır**.
    peki her soluğumuzda içimize çektiğimiz oksijen bizi nasıl zehirler?
    oksijen zehirlenmesinin oluşması için gerekli koşul yoğun olarak oksijen solumaktır, saf oksijen solumak ya da örneğin dalışda nitroks kullanmak buna sebep olabilir. bu zehirlenme, doğrudan oksijen kısmi basıncı ve gazın solunduğu süreye bağlıdır. eğer sınırlar aşılırsa iki tip zehirlenme ile karşılaşılır. bunlardan birincisi akciğer oksijen zehirlenmesidir. 24 saat boyunca 0,6 atm üzerinde oksijen solunmasıyla meydana gelir. tabi ki bunun için 24 saat boyunca bu miktarı solumak değildir esas olan, alınan oksijen miktarı ve basıncın sürekliliğidir, daha kısa sürede daha yüksek bir basınçla oksijen solunmasıyla da meydana gelebilir. akciğer oksijen zehirlenmesinin en kolay çözümü, solutulan oksijen düzeyinin 0,6 atmosferin altına indirilmesidir. ancak çoğu dalış hastalığının ilkyardım prosedürü derhal oksijen solutulmasını içeridiği için dalış hastalıkları arasında vurgun ya da başka herhangi bir akciğer barotravması ile karıştırılmamasına çok dikkat edilmelidir. akciğer oksijen zehirlenmesi geçiren birinde de, aynı akciğer barotravmalarında olduğu gibi soluk alıp verirken acı ve ağrı, akciğer bölgesinde rahatsızlık hissi oluşur ve bu durumun karıştırılıp oksijen solutulması, hastanın durumunu kötüleştirecektir. ikinci olaraksa merkezi sinir sistemi yani mss oksijen zehirlenmesi görülebilir. oksijen kısmi basıncının 1,6 atm ve üzerinde olduğu durumlarda akciğer oksijen zehirlenmesinden önce gözlenir. daha ağır bir durum olan mss zehirlenmesi, baş dönmesi, görme sorunları, mide bulantısı ve koordinasyon bozukluğu gibi bazı semptomlar gösterebilir. kas seğirmesi* bu zehirlenmenin en belirgin semptomudur ancak çok geçkendini gösterebilir. sinir sistemini etkileyen bu zehirlenmenin en büyük tehlikesi ani kasılmalar doğurmasıdır. semptomlardan hiçbiri görünmeden de kasılmalar başlayabilir. kasılmalar sırasında dalıcının şuuru kapanır. bu sırada kendisine çeşitli zararlar verebilir, örneğin dilini ısırabilir ve solunumu güçleşir. bu kasılmalar sırasında dalıcıyı su üstüne çıkarmak akciğer barotravmasıylaemboli* sonuçlanacaktır çünkü kişinin nefes alış verişi düzensizdir, bilinçsizce nefes tutması durumunda da daha tehlikeli hale gelebilir. bunun ötesinde kasılmalar sonrasında kişi bir an kendine gelip bayılacaktır. böyle bir durumda gerekli ilkyardım müdahaleleri ile dalıcı satıha çıkarılıp normal hava solutulması yeterli olacaktır. zaten 24 saat içinde, eğer kasılmalar sırasında bir zarar görmemişse, tümüyle kendine gelir.
    (soulburn 19.07.2006 11:21)
  2. içim daraldığında, hani böyle nasıl anlatılır, her zaman değil de zaman zaman hayat gırtlağınıza çöktüğünde öyle bi derin nefes almak istersiniz... işte o bahsi geçen derin nefes alınca hep aklıma gelen kavram. hayır derin nefes derken abartmıyorum... atmosferle birlikte hidrosferi de yutuyorum ben...
    (dawn 03.10.2007 16:38)


Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.